-
SignSavaşlar
“Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyacaksınız. Sakın korkmayın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir.” (Matta 24: 6)
Mat. 24:6
-
SignAçlık / Kıtlık
“Yer yer kıtlıklar olacak” (Matta 24: 7)
Mat. 24:7
-
SignDepremler / Doğal Afetler
“Yer yer depremler olacak” (Matta 24: 7)
Mat. 24:7
-
SignHastalıklar
““Salgın hastalıklar ve korkunç olaylar olacak” (Luka 21: 11)
Mat. 24:7 ve Luka 21: 11
-
SignBilgi Artışı
“Birçoklarının acele içerisinde sağa sola yolculuk edeceği ve bilginin artacağı dünyanın son günleri gelinceye dek kitabı mühürle.” (Daniel 12: 4)
Dan. 12:4
-
SignGitgide Artan Şiddet Olayları
“Kötülüklerin çoğalmasından ötürü birçoklarının sevgisi soğuyacak.” (Matta 24: 12)
Matthew 24:12
-
SignAteizm / Narsisizm (Özseverlik, Kendine Tapma) / Hazcılık (Hedonizm)
İnsanlar kendilerini seven, iyilik düşmanı olacaklar. Hain, aceleci, kendini beğenmiş, Tanrı’dan çok eğlenceyi seven (2 Timoteos 3: 2-4)
2 Timothy 3:2,4
-
SignDünya Gezileri
“Ama sen, Daniel, son gelinceye dek bu sözleri sakla ve birçoklarının acele içerisinde sağa sola yolculuk edeceği ve bilginin artacağı dünyanın son günleri gelinceye dek kitabı mühürle.”
(Daniel 12: 4)
-
SignSahte Peygamberler
5 Birçokları, ‘Mesih benim’ diyerek benim adımla gelip birçok kişiyi aldatacaklar.
Matta 24:5
-
SignEkonomik Çöküş
-
SignTanrıya İnananlara Yapılacak Zulümler
“9 O zaman sizi sıkıntıya sokacak, öldürecekler. Benim adımdan ötürü bütün uluslar sizden nefret edecek. 10 O zaman birçok kişi imandan sapacak, birbirlerini ele verecek ve birbirlerinden nefret edecekler. 11 Birçok sahte peygamber türeyecek ve bunlar birçok kişiyi saptıracak.” (Matta 24: 9-11)
Matta 24:10,11
-
SignTek Dünya Devleti
“Düşünce birliği içinde olan bu krallar güçlerini ve yetkilerini canavara verecekler.” (Vahiy 17: 13)
Vahiy 17: 13
-
SignDeccal’in Yükselişi
“Bu dört krallığın sonu yaklaşıp yapılan kötülükler doruğa varınca, sert yüzlü ve aldatmada usta bir kral ortaya çıkacak.” (Daniel 8: 23)
Daniel 8:23
-
SignKutsal Antlaşma
“Gelecek önder birçoklarıyla 7 yıllık sağlam bir antlaşma yapacak. 7 yılın yarısına gelindiğinde ise kurbanı da sunuyu da (dini inançlara ait ritüelleri) kaldıracak.” (Daniel 9: 27)
Daniel 9:27
-
SignCanavarın İşareti
“Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle demeden herkesin sağ eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu.” (Vahiy 13: 16)
Vahiy 13: 16
-
SignBüyük Sıkıntılar
Çünkü o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi ne görülmüş ne de görülecek olsun.” (Matta 24: 21)
Matta 24:21
-
SignGöğe Yükseliş
“O günlerin sıkıntısından hemen sonra güneş kararacak, ay ışık vermez olacak, yıldızlar gökten düşecek ve göksel güçler sarsılacak.” (Matta 24: 29)
Matta24:29
- Kısaltma
- Perspectives
Gelecek
Dünyanın geleceği hakkında şu anda var olan öngörüler, ütopik olmaktan çıkıp dehşet verici bir gerçekliğe dönüşüyor. Dünya parlak bir geleceğe doğru mu yoksa iç karartıcı ve hüzünlü bir geleceğe doğru mu ilerliyor? İnsanlık, asırlardır süregelen çekişmelere, kıt görüşlü sömürme politikalarına bir son verip barış ve uyum içinde yaşanabilecek bir toplum inşa edebilecek mi? Yoksa dünya kaosa sürüklenip büyük bir çöl haline mi gelecek?
Tevrat, İncil ve Kuran’da adı geçen peygamberler, gelecekte meydana gelecek olan şeyleri önceden belirtmiştir. Hatta onların öngördüklerinin birçoğu bugüne kadar gerçekleşti. Örneğin, İsa Mesih’in doğumundan yüzyıllar öncesinde onun hakkında yazılmış 400 (dörtyüz) kehanet bulunmaktadır ve İsa Mesih hakkında yazılmış olan kehanetlerin hepsini gerçekleştirmiştir. Bu dörtyüz kehanetin sadece sekiz tanesinin bir kişide gerçekleşme olasılığı ise yüz milyonda bir olarak hesaplanmıştır.
Bizim için şu anda daha önemli olan şey, dünyanın içine düşeceği koşullar ve gelecekteki olaylar hakkında yazılmış olan yüzlerce kehanetin İncil’de yazıyor olduğu gerçeğidir. Bu kehanetlerin bazıları yaşadığımız dönem içerisinde gerçekleşiyor ve yakın gelecekte, belki de bizim hala hayatta olduğumuz dönem içerisinde, meydana gelecek olan diğer kehanetleri bize önceden bildiriyor. Gelecekte meydana gelecek olan bu olaylar, olayların gelişme tabiatı gereği çok büyük bir etki alanı yaratacak ve geniş kapsamlı olacak.
Bu olaylar binlerce yıl öncesinden öngörülmüştü. Aşağıda İncil’de kronolojik sıraları öngörülen durumların ve olayların kısa bir özetini bulabilir ve edineceğiniz bilgilerle kendinizi bu olaylara hazırlayabilirsiniz.
Devamını okumak için tıklayın…Bu bölümde gerçekleşmesi önceden öngörülmüş durumların ve olayların kronolojik sıralamasının kısa bir özeti bulunmaktadır.
Ahir Zamanın Belirtileri ve İşaretleri
Bugünlerde koşullar hüküm sürüyor ve İsa Mesih’in geri dönüşünün sinyallerini vereceğini ve dünyanın sonunun nasıl geleceğini söylediği olaylar gerçekleşiyor. İsa Mesih, bu işaretleri bir kadının doğum öncesi sancılarına benzetiyor. Savaş, kıtlık, depremler ve öldürücü salgın hastalıkların olduğu bu doğum sancılarının birçoğu uzun zamandır gerçekleşiyor. Fakat buna rağmen, insanoğlu içinde yaşadığımız bu modern çağda daha önceden duyulmamış ölümlere ve yıkımlara yol açan silahlar icat etmeye devam ediyor. Kıtlık, milyonların yüzleştiği acı bir trajedi olmaktan çıkıp, gerçek bir unsura dönüştü. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, her gün 800 (sekizyüz) milyon insanın açlık çektiğini ve dünya genelindeki çocuk ölümlerinin yarısının gıdasızlıktan ya da kötü ve sağlıksız beslenme koşullarından kaynaklandığını belirtiyor. Çevre kirliliği, küresel ısınma ve dünya kaynaklarının çok hızlı tüketilmesi, daha da büyük kıtlıkların ve yakın gelecekte meydana gelecek olan savaşların ise şimdiden habercisi.
İsa Mesih’ten 500 (beşyüz) yıl önce yaşamış olan Daniel (Danyal) peygamber, son yıllarda çok hızlı bir şekilde artan ve artmaya devam eden ulaşım, bilgi ve eğitimin, dünyanın sonu yaklaştıkça her geçen gün biraz daha artacağını Tevrat’ta yazmıştır. Bir çocuğun doğumundan önceki doğum sancılarının sonsuza kadar sürmeyeceğinden ne kadar eminsek, İsa Mesih’in geri dönüşü ile sonuçlanacak olan olayların ortaya çıkmasının yakın olduğundan da o kadar emin olabiliriz.
3 İsa, Zeytin Dağında otururken öğrencileri yalnız olarak onun yanına geldiler ve “Söyle bize. Bu dediklerin ne zaman olacak? Senin gelişini ve çağın bitimini gösteren belirti ne olacak?” diye sordular. 4 İsa onlara şu karşılığı verdi: “Sakın kimse sizi saptırmasın! 5 Birçokları “Mesih benim” diyerek benim adımla gelip birçok kişiyi aldatacak. 6 Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyacaksınız. Sakın korkmayın! Bunların olması gerek, ama bu dünyanın sonu geldi demek değildir. 7 Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak; yer yer kıtlıklar, depremler olacak. 8 Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır.” (Matta 24: 3-8)
12 Kötülüklerin çoğalmasından ötürü birçoklarının sevgisi soğuyacak. 13 Ama sonuna kadar dayanan kurtulacak. 14 Göksel egemenliğin bu müjdesi bütün uluslara tanıklık etmek üzere dünyanın her yerinde duyurulacak. İşte o zaman son gelecek.” (Matta 24: 12-14)
“Ama sen, Daniel, son gelinceye dek bu sözleri sakla ve birçoklarının acele içerisinde sağa sola yolculuk edeceği ve bilginin artacağı dünyanın son günleri gelinceye dek kitabı mühürle.” (Daniel 12: 4)
İsa Karşıtı/Deccal
Peygamberler tarafından birçok farklı şekilde adlandırılan ve günümüz dünyasında “İsa Karşıtı” ya da “Deccal” olarak tanımlanan kötülük dolu bir adam, kurulması planlanan Tek Dünya Devleti’nin lideri olarak gücü ele geçirecek. Onun kötülük dolu doğası, ilk başlarda çok belirgin olmayacak ve insanların birçoğu onu “kurtarıcı” olarak görecek. Çünkü bu kişi dünyadaki kaynakların daha eşit dağıtıldığı ve tüketildiği bir dünya yaratma, ekonomilerdeki dengesizliği ve sömürgeciliği azaltma ve ideolojiler, uluslar ve dinler arasında uzun yıllardır süregelen düşmanlıklara çözümler bulma gibi dünyanın kolay kolay kontrol altına alınamayan sorunlarından bazılarına çözümler getirebilecek. Ancak bu kişi savaşsever birisi olacak ve entrikalar yapıp savaşlara dolaylı yollardan dahil olarak güç kazanacak. Yaptığı her şeyde Şeytan ile işbirliği içerisinde olacak ve sonunda kötülük dolu doğası somutlaşarak gerçekte olduğu kişi gözler önüne çıkacak.
“Bu son saattir. Mesih Karşıtının geleceğini duydunuz. Nitekim şimdiden çok sayıda Mesih karşıtı türemiş bulunuyor. Son saat olduğunu buradan biliyoruz.” (1 Yuhanna 2: 18)
“3 Hiç kimse hiçbir şekilde sizi aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o yasa tanımaz adam ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir. 4 Bu adam, tanrı diye anılan ya da tapılan her şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta kendisini tanrı ilan ederek “Tanrının Tapınağı”nda oturacaktır. 9 Yasa tanımaz adam, her türlü sahte mucize, belirti ve güç gösterisi ile Şeytan’ın işlerini yapacak.” (2 Selanikliler 2: 3-4,9)
“21 Bu değersiz kişi, halk güvenlik içindeyken kurduğu düzenler sayesinde gelip krallığı ele geçirecek. 24 Beklenmedik bir anda ilin zengin bölgelerine saldırıp babalarının, atalarının yapmadığı şeyleri yapacak. Adamlarına yağma ve talanlardan elde ettiği servetlerden dağıtacak. Kalelere saldırmak için düzenler kuracak, ama bu uzun sürmeyecek.” (Daniel 11: 21,24)
“23 Bu dört krallığın sonu yaklaşıp yapılan kötülükler doruğa varınca, sert yüzlü ve aldatmada usta bir kral ortaya çıkacak. 24 Kendisinden gelmeyen büyük bir güce kavuşacak. Şaşırtıcı yıkımlar yapacak, el attığı her işte başarılı olacak. Güçlüleri ve kutsal halkı yok edecek. 25 Yapacağı işleri aldatarak başaracak ve kendisini yükseltecek. Güvenlikte olan birçoklarını yok edecek ve hatta Önderler Önderine*** karşı duracak. Ama kendisi insan eli değmeden yok edilecek.” (Daniel 8: 23-25)
(***Daniel 8: 25 – Bazı metinlerde Prenslerin Prensi olarak çevrilmiştir.)
“4 İnsanlar canavara (Deccal’e) yetki veren ejderhaya (Şeytan’a) taptılar. “Canavar gibisi var mı? Onunla kim savaşabilir?” diyerek canavara da taptılar. 7 Canavarın kutsallarla savaşıp onları yenmesine izin verildi. Canavar her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde yetkili kılındı. 8 Yeryüzünde yaşayan ve dünya kurulduğundan beri, boğazlanmış Kuzunun Yaşam Kitabına adı yazılmamış olan herkes ona tapacak.” (Vahiy 13: 4,7-8)
Antlaşma
İsa Karşıtı/Deccal, İncil’de “Kutsal Antlaşma” olarak adlandırılan ve dünyaya geçici bir süreliğine barış ve güvenlik getirecek olan bir antlaşmaya ön ayak olacak ya da en azından bu antlaşmaya çok büyük etkilerde bulunucak. Bu antlaşma, İsrail/Filistin sorunları da dahil olmak üzere birçok farklı soruna çözümler getirecek, Kudüs’te uzun zaman önce yıkılmış olan “Yahudi Tapınağı”nın tekrardan inşa edilmesinin yolunu açacak ve insanların dünya üzerindeki hükümdarlığının son 7 (yedi) yılına girildiğini gösterecek.
Antlaşmanın imzalanmasından üç buçuk yıl sonra, suikast girişimi ya da benzeri bir saldırıdan ölümcül bir şekilde yaralanan Deccal hayatta kalacak ve bu antlaşmayı bozarak kendisini tanrı ilan edecek ve kendisinden başka bir varlığa tapınılmasını yasaklayacak.
“Gelecek önder birçoklarıyla 7 yıllık sağlam bir antlaşma yapacak. 7 yılın yarısına gelindiğinde ise kurbanı da sunuyu da (dini inançlara ait ritüelleri) kaldıracak.” (Daniel 9: 27)
“23 Onunla antlaşma yapıldıktan sonra hileye başvuracak. Az sayıda insanla gittikçe güçlenecek. 28 Güney kralına karşı verdiği savaşta kazandığı büyük servetlerle evine dönecek ve dönüş yolunda kutsal antlaşmaya karşı gelip, dilediği gibi zarar verecek. 32 Kuzey Kralı antlaşmayı bozanları sahte övgülerle ayartacak, ama Tanrı’sını tanıyan halk var gücüyle ona karşı gelecek.” (Daniel 11: 23,28,32)
“1 Sonra on boynuzlu, yedi başlı bir canavarın denizden çıktığını gördüm. Boynuzlarının üzerinde on taç vardı ve başlarının üzerinde küfür niteliğinde adlar yazılıydı. 3 Canavarın başlarından biri ölümcül bir yara almışa benziyordu, ama ne var ki bu ölümcül yara iyileşmişti. Bütün dünya şaşkınlık içerisinde canavarın ardından gitti.” (Vahiy 13: 1,3)
Canavarın Heykeli
Deccal antlaşmayı bozduğunda, Yahudi Tapınağı’na gizemli canavarın iğrenç ve yıkıcı heykelini yerleştirecek. Daniel peygamber bunu Tevrat’ta birkaç farklı yerde belirtmiştir ve İsa Mesih bu heykelin tapınağa yerleştirilmesinin, 1260 gün sürecek korkunç boyutlardaki sıkıntıların başlama sinyali olduğunu teyit etmiştir. Daniel peygamber yazıtlarında bu heykelin büyük yıkım ve keder getireceğine vurgu yapmıştır. İncil’deki Vahiy suresinde bu yıkım ve kederi getirecek olan şeyin Canavarın Heykeli olduğu ve bu heykelin ona tapınmayanları öldürecek güce sahip olduğu yazmaktadır.
Bu heykel, sahte bilgilerle donatılmış, konuşabilen, emirler verebilen ve Deccal’i temsil eden bir sibernetik sembol de olabilir. Bunu şu anda kestirebilmemiz çok güç, ama bütün bu olaylar zincirinin bir nedeni var: İsa Karşıtı olan Tek Dünya Devleti, kendisine tapınılmasını istiyor. Memnuniyetle buna razı olacak olanlar ise Deccal ile aynı kaderi paylaşacaklar.
“Askerleri gidip tapınak ve kaleyi kirletecek ve günlük sunuları kaldırıp, yerine yıkıcı iğrenç şeyi yerleştirecekler.” (Daniel 11: 31)
“15 Peygamber Daniel’in sözünü ettiği yıkıcı iğrenç şeyin kutsal yerde dikildiğini gördüğünüz zaman (okuyucunun dikkatine) 16 Yahudiye’de bulunanlar dağlara kaçsın. 17 Damda olan evindeki eşyalarını almak için aşağı inmesin. 18 Tarlada olan ceketini almak için geri dönmesin.” (Matta 24: 15-18)
“14 İlk canavar, adına gerçekleştirilmesine izin verilen belirtiler sayesinde yeryüzünde yaşayanları saptırdı. Onlara kılıçla yaralanan, ama sağ kalan canavarın onuruna bir heykel yapmalarını buyurdu. 15 Canavarın heykeline yaşam soluğu vermesi için kendisine güç verildi. Öyle ki, heykel konuşabilsin ve kendisine tapmayan herkesi öldürebilsin.16 Canavar küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle demeden herkesin sağ eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu. (Vahiy 13: 14-16)
“9 Onları üçüncü bir melek izledi. Yüksek sesle şöyle diyordu: “Bir kimse canavara ve heykeline taparsa, alnına ya da eline canavarın işaretini koydurursa 10 Tanrı gazabının kâsesinde saf olarak hazırlanmış Tanrı öfkesinin şarabından içecektir. Böylelerine kutsal meleklerin ve Kuzu’nun önünde ateş ve kükürtle işkence edilecektir.” (Vahiy 14: 9-10)
See also Daniel 9:27.
Büyük Sıkıntılar
Antlaşma bozulduktan sonra, dünya üç buçuk yıl boyunca o güne kadar eşi benzeri görülmemiş bir sosyal kaosun içine sürüklenecek. Bu zaman dilimi İncil’de “Büyük Sıkıntılar” olarak geçmektedir. Bu süreç içerisinde Deccal tamamen Şeytanın kontrolü altına girecek ve onun Tek Dünya Devleti, kendisine tapınmayanlara zulümler ve işkenceler edecek.
Elektronik bir mali sistem geliştirilecek ve “bir şeyler satmak ya da satın almak” isteyen herkesin “canavarın işaretini” kabul etmesi gerekecek. Bu işaret, büyük ihtimalle elektronik bir çip şeklinde kişiselleştirilmiş bir hesap numarası olacak ve insanlardan sağ ellerinin üzerlerine ya da alınlarına yerleştirilmesi istenecek. Bu hesap numarası, anlaşılması zor bir şekilde 666 sayısıyla bağlantılı olacak. Tanrı’nın peygamberleri ve Mesih’i aracılığıyla bizlere söyledikleri, bu işareti kabul etmememiz gerektiği doğrultusunda bizleri uyarmaktadır.
Bunlar olurken, Deccal’e karşı gelecek olanlara Tanrı yardım edecek ve bu insanları korumak amacıyla Tanrı, Deccal’e korkunç salgınlar ve vebalar gönderecek. Ayrıca bu süreç içerisinde Tanrı’nın iki ahir zaman elçisi mucizeler gerçekleştirecek ve toplumun önünde Deccal’e karşı gelip ona başkaldıracak.
“16 Canavar küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle demeden herkesin sağ eline ya da alnına bir işaret vurduruyordu. 17 Öyle ki, bu işareti yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşımayan birisi ne bir şey satın alabilsin, ne de satabilsin. 18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı 666'dır.” (Vahiy 13: 16-18)
“14 Kadına yılandan üç buçuk yıl boyunca kaçıp, besleneceği yere gidebilmesi için büyük kartal kanatları verildi. 17 Bunun üzerine ejderha kadına öfkelendi. Kadının soyundan geriye kalanlar ve Tanrı’nın buyruklarını yerine getirip İsa Mesih’e tanıklıklarını sürdürenlerle savaşmaya gitti.” (Vahiy 12: 14,17)“Kuzey Kralı antlaşmayı bozanları sahte övgülerle ayartacak, ama Tanrı’sını tanıyan halk var gücüyle ona karşı duracak.” (Daniel 11: 32)
“3 Dumanın içinden yeryüzüne çekirgeler yağdı. Bu çekirgelere yeryüzündeki akreplerin gücüne benzer bir güç verilmişti. 4 Çekirgelere yeryüzündeki otlara, bitkilere ya da ağaçlara değil, sadece alınlarında Tanrı’nın mührü bulunmayan insanlara zarar vermeleri söylendi. 5 Bu insanları öldürmelerine değil, beş ay süreyle onlara işkence etmelerine izin verildi. Yaptıkları işkence akrebin insanı soktuğu zaman verdiği acıya benziyordu. 6 O günlerde insanlar ölümü arayacak, ama bulamayacaklar. Ölümü özleyecekler, ama ölüm onlardan kaçacak.” (Vahiy 9: 3-6)
“3 İki tanığıma güç vereceğim; çul giysiler içinde 1260 gün peygamberlik edecekler. 5 Biri onlara zarar vermeye kalkışırsa, ağızlarından ateş fışkıracak ve bu ateş düşmanlarını yiyip bitirecek. Onlara zarar vermek isteyen herkesin sonu böyle ölecek. 6 Peygamberlik ettikleri sürece yağmur yağmasın diye göğü kapamaya yetkileri vardır. Suları kana dönüştürme ve yeryüzüne ne kadar isterlerse o kadar bela getirme yetkisine sahiptirler.” (Vahiy 11: 3,5-6)
Nükleer Savaş
Üç buçuk yıl sürecek olan Büyük Sıkıntı döneminin tahmini olarak sonlarına doğru Deccal ve 10 kral güçlerini birleştirecek ve gizemli “Büyük Babil”i nükleer bir katliamla yok edecekler. Kutsal kitaplarda yazanlar, bu Büyük Babil’in antik şehir olan Babil ya da Babil İmparatorluğu olmadığını açık bir şekilde gösteriyor. Günümüz dünyasında birçok araştırmacı, bu Büyük Babil’i dünyaca tanınan ve materyalist-kapitalist sistemin en belirgin örneklerinden biri olan Amerika Birleşik Devletleri olarak yorumluyor. Daniel peygamberin gördüğü rüyalardan yola çıkarak, Deccal ile güçlerini birleştirecek olan 10 kralın ise eski Roma İmparatorluğu’ndan geleceğine ve buradan yola çıkarak kökleri eski Roma İmparatorluğu’na dayanan Avrupalı devletlerden çıkacağına inanılıyor.
“3 Bundan sonra melek beni Ruh’un yönetiminde çöle götürdü. Orada yedi başlı, on boynuzlu, üzeri küfür niteliğinde adlarla kaplı kırmızı bir canavarın üstüne oturmuş bir kadın gördüm. 5 Alnına şu gizemli ad yazılmıştı: BÜYÜK BABİL, DÜNYA FAHİŞELERİNİN VE İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI. 6 Kadının, İsa Mesih’e tanıklık etmiş olanların ve kutsalların kanıyla sarhoş olduğunu gördüm.” (Vahiy 17: 3,5-6)
“12 Gördüğün on boynuz, henüz egemenlik sürmemiş on kraldır; onlar canavarla birlikte bir saat egemenlik sürmek üzere yetki alacaklar. 13 Düşünce birliği içinde olan bu krallar, güçlerini ve yetkilerini canavara verecekler. 16 Gördüğün canavar ve on boynuz fahişeden nefret edecek ve onu perişan edip çırılçıplak bırakacaklar. Etini yiyip kendisini ateşte yakacaklar.” (Vahiy 17: 12-13,16)
“8 Bu nedenle başına gelecek belalar; ölüm, yas ve kıtlık bir gün içinde gelecek. Ateş onu yiyip bitirecek. Çünkü onu yargılayan Rab Tanrı güçlüdür. 9 Kendisiyle fuhuş yapan ve sefahatte yaşayan dünya kralları onu yakan ateşin dumanını görünce onun için ağlayıp dövünecekler. 10 Çektiği ıstıraptan dehşete düşecek ve uzakta durup “Vay başına koca kent, vay başına güçlü kent Babil! Bir saat içinde cezanı buldun.” diyecekler. 11 Dünya tüccarları onun için ağlayıp yas tutuyor. Çünkü mallarını satın alacak kimse yok artık. 19 Başlarına toprak döktüler ve yas tutup ağlayarak feryat ettiler: “Vay başına koca kent, vay! Denizde gemileri olanların hepsi onun sayesinde, onun değerli mallarıyla zengin olmuşlardı. Kent bir saat içinde viraneye döndü.” (Vahiy 18: 8-11,19)
See also Daniel 7:7–8,19–24.
İsa Mesih’in İkinci Gelişi
Büyük Sıkıntılar döneminin sonunda İsa Mesih dünyaya geri dönecek. Güneş ve ay karartılacak ama bunun ardından pasparlak bir ışık dünyanın her yerinden görülecek ve büyük bir borazan sesi duyulacak. İsa Mesih, etrafı meleklerle dolu bir şekilde gökyüzündeki bulutların üzerinde dünyadaki herkes tarafından görülecek. Bu dünyada O’nu takip eden herkesi kurtaracak ve bu insanlar yeni ölümsüz bedenlerine kavuşup, bu dünyadan göğe çekilecekler. Kutsal kitaplarda yazanlar, bu göğe çekilme ya da başka bir deyişle göğe yükselme olayının, son zamanlarda popüler olan bazı roman ve filmlerde olduğu gibi “Büyük Sıkıntılar” döneminden hemen önce değil, aksine hemen sonra olacağını bize açık bir şekilde belirtiyor.
“O günlerin sıkıntısından hemen sonra güneş kararacak, ay ışık vermez olacak, yıldızlar gökten düşecek ve göksel güçler sarsılacak.” (Matta 24: 29)
“Yedinci melek borazanını çaldı. Gökte yüksek sesler duyuldu: “Dünyanın egemenliği Rabbimizin ve Mesihinin oldu. O sonsuza dek egemenlik sürecek.” (Vahiy 11: 15)
14 Sonra beyaz bir bulut gördüm. Bulutun üzerinde “İnsanoğluna benzer biri” oturuyordu. Başında altın bir taç, elinde keskin bir orak vardı. 15 Tapınaktan çıkan başka bir melek bulutun üzerinde oturana yüksek sesle bağırdı: “Orağını uzat ve biç! Biçme saati geldi. Çünkü yerin ekini olgunlaşmış bulunuyor.” 16 Bulutun üzerinde oturan, orağını yerin üzerine salladı ve yerin ekini biçildi.” (Vahiy 14: 14-16) “30 O zaman İnsanoğlu’nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek ve İnsanoğlu’nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. 31 Kendisi güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek. Melekler O’nun seçtiklerini göğün bir ucundan diğer ucuna dek dünyanın dört yanından toplayacaklar.” (Matta 24: 30-31)
“51 İşte size bir sır açıklıyorum. Hepimiz ölmeyeceğiz; son borazan çalınca hepimiz bir anda, göz açıp kapayana dek değiştirileceğiz. 52 Evet, borazan çalınacak, ölüler çürümez olarak dirilecek ve biz de değiştirileceğiz.” (1 Korintliler 15: 51-52)
“16 Rabbin kendisi bir emir çağrısıyla, başmeleğin seslenmesiyle ve Tanrı’nın borazanıyla gökten inecek. Önce Mesih’e ait ölüler dirilecek. 17 Sonra biz yaşamakta olanlar, hayatta olanlar, onlarla birlikte Rabbi havada karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz. Böylece sonsuza dek Rab ile birlikte olacağız. 18 İşte birbirinizi bu sözlerle teselli edin.” (1 Selanikliler 4: 16-18) (***Önemli Not: “İnsanoğlu”, İsa Mesih’in kendisinden bahsederken kullandığı bir terimdir. Daniel peygamber de gördüğü rüyalarda bulutun üzerinde oturan kişiden bahsederken “İnsanoğlu’na benzer birisi” yorumunu kullanmıştır)
Tanrı Kuzusunun Evlilik Ziyafeti
Büyük Sıkıntılar atlatılıp göğe yükselme gerçekleştikten sonra, Cennet’te “Tanrı Kuzusunun Evlilik Ziyafeti” olarak adlandırılan bir kutlama yapılacak. İsa Mesih’in kendisi için kullandığı terimlerden biri de “Tanrı Kuzusu”dur (Yuhanna 1: 29). O’nunla evlenecek olan gelin ise kendisine inanmış olan bütün insanlardır (Romalılar 7: 4). Evlilik benzetmesi İncil’de, İsa Mesih ve O’na inanmış olan insanların derin bir ruhsal bağ ile birbirlerine bağlı olmalarını ve bu ilişkinin beraberinde getirdiği kalpteki, akıldaki ve ruhtaki sevgi dolu birlikteliği ifade etmektedir.
Bu “Evlilik Ziyafeti” sırasında İsa Mesih, Büyük Sıkıntılar döneminin hemen ardından göğe çektiği ve tarih boyunca O’nun örneğini takip eden insanlarla birleşecek ve Yargı Koltuğu’nda otururken onları sonsuz yaşam taçları ile ödüllendirecek.
“6 Ardından büyük bir kalabalığın, gürül gürül akan suların, güçlü gök gürlemelerinin sesine benzer sesler işittim. “Haleluya! (Tanrı’ya şükürler olsun!) Çünkü Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrımız Egemenlik sürüyor. 7 Sevinelim, coşalım! Onu yüceltelim! Çünkü Kuzunun düğünü başlıyor ve Gelin hazırlandı. 8 Giymesi için ona temiz ve parlak ince keten giysiler verildi.” 9 Sonra melek bana “Yaz! Ne mutlu Kuzunun düğün şölenine çağrılmış olanlara!” dedi ve ekledi: “Bunlar gerçek sözlerdir, Tanrı’nın sözleridir.” (Vahiy 19: 6-9)
“İnsanoğlu, Göklerdeki Babamızın görkemi içinde melekleriyle gelecek ve herkese yaptığının karşılığını verecektir.” (Matta 16: 27)
“Baş Çoban göründüğü zaman, yüceliğin solmaz tacına kavuşacaksınız.” (1 Petrus 5: 4)
Tanrının Öfkesi
Tanrı Kuzusunun Evlilik Ziyafeti kutlaması gerçekleşirken, İncil’de “Tanrının Öfkesi” olarak ifade edilen ve meydana büyük yıkımlar getirecek olan vebalar dünyaya serpilecek ve bu vebalar özellikle Deccal ve onun takipçilerini hedef alacak.
“16 Tanrının önünde, tahtlarında oturan 24 ihtiyar yüzüstü yere kapandı. 17 Tanrıya tapınarak şöyle dediler: “Her Şeye Gücü Yeten, Var Olan ve Her Zaman Var Olmuş Olan Rab Tanrı! Sana şükrediyoruz. Çünkü büyük gücünü kuşanıp egemenlik sürmeye başladın. 18 Uluslar sana karşı gelmişlerdi. Şimdiyse senin gazabın üzerlerine geldi. Ölüleri yargılamak, kulların olan peygamberleri, kutsalları, küçük olsun büyük olsun senin adından korkanları ödüllendirmek ve yeryüzünü mahvedenleri mahvetmek zamanı geldi.” (Vahiy 11: 16-18)
“6 Yedi belayı taşıyan yedi melek temiz, parlak keten giysiler giymiş, göğüslerine altın kuşaklar sarınmış olarak tapınaktan çıktı. 7 Yedi meleğe sonsuzluklar boyunca yaşayan Tanrının öfkesiyle dolu yedi altın tas verildi.” (Vahiy 15: 6-7) “2 Birinci melek gidip tasını yeryüzüne boşalttı. Canavarın işaretini taşıyıp heykeline tapanların üzerinde acı veren iğrenç yaralar oluştu. 3 İkinci melek tasını denize boşalttı. Deniz ölü kanına benzer kana dönüştü, içindeki bütün canlılar öldü. 4 Üçüncü melek tasını ırmaklara, su pınarlarına boşalttı; bunlar da kana dönüştü. (Vahiy 16: 2-4).
“8 Dördüncü melek tasını güneşe boşalttı. Bununla güneşe insanları yakma gücü verildi. 9 İnsanlar korkunç bir ısıyla kavruldular. Tövbe edip bu belalara egemen olan Tanrıyı yücelteceklerine, O’na küfrettiler. 10 Beşinci melek tasını canavarın tahtına boşalttı. Canavarın egemenliği karanlığa gömüldü. İnsanlar ıstıraptan dillerini ısırdılar. 11 Istırap ve yaralarından ötürü Göğün Tanrısına küfrettiler. Yaptıklarından tövbe etmediler. 12 Altıncı melek tasını büyük Fırat Irmağına boşalttı. Doğudan gelen kralların yolu açılsın diye ırmağın suları kurudu.” (Vahiy 16: 8-12) “Yedinci melek tasını havaya boşalttı. Tapınaktaki tahttan yükselen gür bir ses “Bitti!” dedi.” (Vahiy 16: 17)
Armagedon Savaşı
Deccal, hala kendisine karşı gelmeye devam eden uluslara karşı son bir saldırıda bulunmak amacıyla İsrail’in kuzeyindeki bir ovada askerlerini, başka bir deyişle onun ardından giden insanları toplayacak. Onlar toplandıklarında ise İsa Mesih ve O’nun cennetteki ordusu dünyaya geri dönecek ve Deccal’i ve onun askerlerini tamamen yok edip, Deccal’in diktatörlüğüne karşı gelen insanları kurtaracak. Deccal ve onun hizmetkarı olan Sahte Peygamber ise cezalarını çekecekleri yer olan Ateş Gölü’ne atılacaklar. Tarih boyunca insanoğlunun başına bela olan ve Deccal’i kontrolü altına alan Şeytan ise “dipsiz kuyu”da hapsolacak.”
“13 Bundan sonra ejderhanın ağzından, canavarın ağzından ve sahte peygamberin ağzından kurbağaya benzer üç kötü ruhun çıktığını gördüm. 14 Bunlar doğaüstü belirtiler gerçekleştiren cinlerin ruhlarıdır. Her Şeye Gücü Yeten Tanrının büyük gününde olacak savaş için bütün dünyanın krallarını toplamaya gidiyorlar. 16 Üç kötü ruh, kralları ibranice Armagedon denilen yere topladılar.” (Vahiy 16: 13-14,16)
11 Bundan sonra göğün açılmış olduğunu, beyaz bir atın orada durduğunu gördüm. Binicisinin adı Sadık ve Gerçektir. Adaletle yargılar, adaletle savaşır. 14 Beyaz, temiz, ince ketene bürünmüş olan gökteki ordular, beyaz atlara binmiş O’nu takip ediyorlardı. 16 Beyaz atta oturan kişinin kaftanının ve kalçasının üzerinde şu ad yazılıydı: KRALLARIN KRALI VE RABLERİN RABBİ” (Vahiy 19: 11,14,16)
“3 Sonra RAB, savaş zamanlarında yaptığı gibi gidip bu uluslara karşı savaşacak. 4 O gün O’nun ayakları Kudüs’ün doğusundaki Zeytin Dağının üzerinde duracak. Zeytin Dağı doğuya ve batıya doğru ortadan yarılıp çok büyük bir vadi oluşturacak. Dağın yarısı kuzeye, diğer yarısı güneye çekilecek. 5 Yarılan dağın oluşturduğu vadiden kaçacaksınız, çünkü vadi Azal bölgesine dek uzanacak. Yahuda Kralı Uzziya döneminde depremden nasıl kaçtıysanız, öyle kaçacaksınız. O zaman Tanrım RAB bütün kutsallarla birlikte gelecek!” (Zekeriya 14: 3-55)
19 Sonra canavarı, dünya krallarını ve onların ordularını, beyaz ata binmiş olan İnsanoğlu’nun ordusuna karşı savaşmak üzere toplanmış gördüm. 20 Canavarla onun önünde doğaüstü belirtiler gerçekleştiren sahte peygamber yakalandı. Sahte peygamber, canavarın işaretini alıp heykeline tapanları bu belirtilerle saptırmıştı. Her ikisi de kükürtle yanan ateş gölüne diri diri atıldı. 21 Geriye kalanlar, İnsanoğlu’nun ağzından çıkan kılıçla öldürüldü. Bütün kuşlar bunların etiyle doydu.” (Vahiy 19: 19-21)
“1 Sonra bir meleğin gökten indiğini gördüm. Elinde dipsiz derinliklerin anahtarı ve büyük bir zincir vardı. 2 Melek ejderhayı, İblis ve Şeytan denen o eski yılanı, yakalayıp 1000 yıl boyunca bağlı tuttu. 3 Bin yıl tamamlanıncaya dek ulusları bir daha saptırmasın diye onu dipsiz derinliklere attı ve oraya kapayıp girişi mühürledi. Bin yıl geçtikten sonra kısa bir süre için serbest bırakılması gerekecek.” (Vahiy 20: 1-3)
Milenyum (1000 Yıllık Süre)
Bu olayların ardından, savaştan hasar görmüş olan dünyanın yenilenmesi başlayacak. İsa Mesih ve dünyadaki yaşamları içerisinde O’nun takipçileri olan insanlar, 1000 yıl boyunca dünyada hüküm sürecek. Bu döneme “Milenyum Dönemi” denecek ve bir önceki dünya olacak olan şu an içerisinde yaşadığımız dünyaya kıyasla bu dönemde gerçek bir “altın çağ” yaşanacak. Barış, huzur ve uyum dünyada hüküm sürecek ve hayvanların kendi aralarındaki ve insanlarla hayvanlar arasındaki vahşilik son bulacak. Armagedon felaketinden sağ kurtulmuş olan ama ne Deccal’e tapmış ne de İsa Mesih’in dönüşüne inanmış olan insanlar, bu dönem içerisinde daha basit bir hayat yaşayacaklar ve Tanrı’yı ve insanları sevmeyi öğrenecekler.
“Bu krallar döneminde Göklerin Tanrısı, başka halkın eline geçmeyecek ve hiç yıkılmayacak bir krallık kuracak. Bu krallık önceki krallıkları ezip yok edecek, kendisi ise sonsuza dek sürecek.” (Daniel 2: 44) “Göklerin altındaki krallıklara özgü krallık, egemenlik ve büyüklük ise kutsallara ve Yüceler Yücesinin halkına verilecek. Bu halkın krallığı sonsuza dek sürecek, bütün uluslar O’na kulluk edip, O’nun sözünü dinleyecek.” (Daniel 7: 27)
“4 Bazı tahtlar ve bu tahtlara oturanları gördüm. Onlara yargılama yetkisi verilmişti. İsa Mesih’e tanıklık ve Tanrı’nın sözü uğruna başı kesilenlerin canlarını da gördüm. Bunlar, canavara ve heykeline tapmamış, alınlarına ve ellerine onun işaretini almamış olanlardı. Hepsi dirilip Mesih ile birlikte 1000 yıl egemenlik sürdüler. 6 İlk dirilişe dahil olanlar mutlu ve kutsaldır. İkinci ölümün bunların üzerinde yetkisi yoktur. Onlar Tanrı’nın ve Mesih’in kâhinleri olacak ve O’nunla birlikte 1000 yıl egemenlik sürecekler.” (Vahiy 20: 4,6)
“RAB uluslar arasında yargıçlık edecek, birçok halkın arasındaki anlaşmazlıkları çözecek. İnsanlar kılıçlarını çekiçle dövüp saban demiri, mızraklarını bağcı bıçağı yapacaklar. Ulus ulusa kılıç kaldırmayacak, savaş eğitimi almayacaklar artık.” (Yeşaya 2: 4)
“Bütün dünya esenlik ve barış içinde sevinçle haykıracak.” (Yeşaya 14: 7) “19 Bakın, yeni bir şey yapıyorum! Olmaya başladı bile, fark etmiyor musunuz? Çölde yol, kurak topraklarda ırmaklar yapacağım. 20 Kır hayvanları, çakallar, baykuşlar beni yüceltecek. Çünkü seçtiğim halkın içmesi için çölde su, kurak yerlerde ırmaklar sağladım.” (Yeşaya 43: 19,20) “6 O’nun döneminde kurtla kuzu bir arada yaşayacak, leoparla oğlak birlikte yatacak. Buzağı, genç aslan ve besili sığır yanyana duracak. Onları küçük bir çocuk güdecek. 7 İnekle ayı birlikte otlayacak, yavruları bir arada yatacak. Aslan sığır gibi saman yiyecek. 8 Emzikteki bebek kobra deliği üzerinde oynayacak, sütten kesilmiş çocuk elini engerek kovuğuna sokacak. 9 Kutsal dağımın hiçbir yerinde kimse zarar vermeyecek, yok etmeyecek. Çünkü sular denizi nasıl dolduruyorsa, dünya da Rabbin bilgisi ve Rabbi tanıyanlarla dolacak.” (Yeşaya 11: 6-9)
Yecüc ve Mecüc (Gog ve Magog) Savaşı
Milenyum’um sonuna gelindiğinde, Şeytan’ın dipsiz kuyudan çıkmasına izin verilecek ve kendisini takip edecek yeni bir ordu kurup İsa Mesih’e ve O’nun hükümdarlığına karşı isyan başlatacak. Her ne kadar tasavvur edilemez ve anlaşılmaz olsa da, İsa Mesih’in merhamet dolu ama aynı zamanda sabit kurallarının olduğu hükümdarlığına karşı isyan başlatacağı zaman Şeytan, kendisine çok sayıda takipçi bulacak.
Bu isyan tamamen bastırılacak, isyankârlar tamamen yok edilecek ve Yecüc - Mecüc savaşında dünya üzerindeki her şey tamamen yok olacak. Bunun hemen ardından ise yepyeni ve güzelliklerle dolu bir yeryüzü yeniden yaratılacak.
“7 Bin yıl tamamlanınca Şeytan atıldığı zindandan serbest bırakılacak. 8 Yeryüzünün dört bucağındaki ulusları, Gog ve Magog’u saptırmak ve savaş için bir araya toplamak üzere zindandan çıkacak. Toplananların sayısı deniz kumu kadar çoktur. 9 Yeryüzünün dört bir yanından gelerek kutsalların ordugâhını ve sevilen kenti kuşattılar. Ama gökten ateş yağdı, onları yakıp yok etti.” (Vahiy 20: 7-9)
“10 Ama Rabbin günü hırsız gibi gelecek. O gün gökler büyük bir gürültüyle ortadan kalkacak, maddesel öğeler yanarak yok olacak, yeryüzünde yapılmış olan her şey yanıp tükenecek. 12 Tanrı’nın gününü bekleyip o günün gelişini çabuklaştırarak kutsallık içinde yaşamalı, Tanrı yolunu izlemelisiniz. O gün gökler yanarak yok olacak, maddesel öğeler şiddetli ateşte eriyip gidecek.” (2 Petrus 3: 10,12) “Gökyüzü dürülen bir tomar gibi ortadan kalktı. Her dağ, her ada yerinden sökülüp alındı.” (Vahiy 6: 14)
“Ama biz Tanrı’nın vaadi uyarınca doğruluğun barınacağı yeni gökleri, yeni yeryüzünü bekliyoruz.” (2 Petrus 3: 13) “Bundan sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm. Çünkü önceki gökle yeryüzü ortadan kalkmıştı. Deniz de yoktu artık.” (Vahiy 21: 1)]
Devasa Büyüklükteki Beyaz Yargıç Tahtı
Bu olayın ardından, zamanın başlangıcından beri yaşamış olan bütün insanlar, önünde yargılanmak üzere Tanrı’nın tahtının karşısına geçecekler. Bu dünyada yaptıklara işlere göre mükâfatlandırılacak ya da cezalandırılacaklar ve sonsuza dek kalacakları yerlere yerleştirilecekler. Şeytan ise ateş gölüne atılacak ve sonsuza dek orada kalacak.
“Sonra büyük, beyaz bir taht ve tahtta oturanı gördüm. Yerle gök önünden kaçtılar, yok olup gittiler.” (Vahiy 20: 11) “5 Tahtta oturan “İşte her şeyi yeniliyorum!” dedi. Sonra “Yaz! Çünkü bu sözler güvenilir ve gerçektir.” diye ekledi. 6 Bana “Bitti! Alfa ve Omega, Başlangıç ve Son Benim. Susayana yaşam suyunun pınarından karşılıksız su vereceğim.” dedi. (Vahiy 21: 5-6)
12 Tahtın önünde duran küçük büyük, bütün ölüleri gördüm. Sonra kitaplar açıldı. ‘Yaşam Kitabı’ denen başka bir kitap daha açıldı. Ölüler kitaplarda yazılanlara bakılarak yaptıklarına göre yargılandı. 13 Deniz kendisinde olan ölüleri, ölüm ve ölüler diyarı da kendilerinde olan ölüleri teslim ettiler. Her biri yaptıklarına göre yargılandı.” (Vahiy 20: 12-13)
“32 Ulusların hepsi O’nun önünde toplanacak, O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi insanları birbirinden ayıracak. 34 O zaman Kral, sağındaki kişilere “Sizler, Babamın kutsadıkları, gelin! Dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan egemenliği miras alın! 40 Size doğrusunu söyleyeyim. Bu kardeşlerimden herhangi birisi için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.” diyecek. 41 Sonra solundakilere dönüp şöyle diyecek: “Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis ile melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin! 45 Size doğrusunu söyleyeyim. Bu kardeşlerimden herhangi birisi için hiçbir şey yapmadınız. Bundan dolayı benim için de hiçbir şey yapmamış oldunuz. 46 Bunlar sonsuz azaba, doğrular ise sonsuz yaşama gidecekler.” (Matta 25: 32,34,40-41,45-46)
“Onları saptıran İblis ise canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve kükürt gölüne atıldı. Orada gece gündüz, sonsuza dek işkence çekeceklerdir.” (Vahiy 20: 10) “14 Ölüm ve ölüler diyarı ateş gölüne atıldı. İşte bu ateş gölü ikinci ölümdür. 15 Adı yaşam kitabına yazılmamış olanlar ateş gölüne atıldı.” (Vahiy 20: 14-15)
Kutsal Kent
2220 km tabana ve 2220 km yüksekliğe sahip Kutsal Şehir, yeniden yaratılmış ama Yecüc – Mecüc Savaşı’nın ardından tamamen yok edilecek olan yeryüzünün üzerine inecek. İsa Mesih ve Göklerdeki Babamız Tanrı, Kutsal Şehir’de onları sevenler ve onlara hizmet edenlerle birlikte sonsuza dek yaşayacak!
“1 Bundan sonra yeni bir gökle, yeni bir yeryüzü gördüm. Çünkü önceki gökle yeryüzü ortadan kalkmıştı. Deniz de yoktu artık. 2 Kutsal kent Yeni Kudüs’ün gökten, Tanrı’nın yanından indiğini gördüm. Güveyi için hazırlanmış süslü bir gelin gibiydi. 3 Tahttan yükselen gür bir sesin şöyle dediğini işittim: “İşte, Tanrı’nın evi insanların arasındadır. Tanrı onların arasında yaşayacak. Onlar O’nun halkı olacaklar, Tanrı’nın kendisi de onların arasında bulunacak. 4 Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı.” 5 Tahtta oturan bana “İşte her şeyi yeniliyorum. Yaz! Çünkü bu sözler güvenilir ve gerçektir.” dedi. 6 Bana “Bitti! Alfa ve Omega, Başlangıç ve Son Benim. Susayana yaşam suyunun pınarından karşılıksız su vereceğim. 7 Galip gelen bunları miras alacak. Ben onun Tanrı’sı olacağım, o da bana oğul olacak.” dedi. (Vahiy 21: 1-7).
“9 Son yedi belayla dolu yedi tası taşıyan yedi melekten biri gelip benimle konuştu. “Gel! Kuzuya eş olacak gelini sana göstereyim.” dedi. 10 Sonra melek beni Ruh’un yönetiminde büyük, yüksek bir dağa götürdü. Oradan bana gökten, Tanrı’nın yanından inen ve O’nun görkemiyle ışıldayan kutsal kenti, Yeni Kudüs’ü gösterdi. 11 Kentin ışıltısı çok değerli bir taşın, billur gibi parıldayan yeşim taşının ışıltısına benziyordu. 12 Büyük ve yüksek surları ve 12 kapısı vardı. Kapıları 12 melek bekliyordu. Kapıların üzerine İsrailoğullarının 12 oymağının adları yazılmıştı. 13 Doğuda üç kapı, kuzeyde üç kapı, güneyde üç kapı, batıda üç kapı vardı. 14 Kenti çevreleyen surların 12 temel taşı bulunuyordu. Bunların üzerinde Kuzu’nun 12 elçisinin adları yazılıydı.
15 Benimle konuşan meleğin elinde kenti, kent kapılarını ve surları ölçmek için altın bir ölçü kamışı vardı. 16 Kent kare biçimindeydi, uzunluğu enine eşitti. Melek kenti kamışla ölçtü, her bir yanı 2220 km geldi. Uzunluğu, eni ve yüksekliği birbirine eşitti. 17 Melek surları da ölçtü. Kullandığı ölçü insan ölçüsüne göre 144 arşındı. (*144 Arşın, günümüz ölçü biriminde 65 metreye eşdeğerdir) 18 Surlar yeşimden yapılmıştı. Kent ise cam duruluğunda saf altındandı. 19 Kent surlarının temelleri her tür değerli taşla bezenmişti. 20 Birinci temel taşı yeşim, ikincisi laciverttaşı, üçüncüsü akik, dördüncüsü zümrüt, beşincisi damarlı akik, altıncısı kırmızı akik, yedincisi sarı yakut, sekizincisi beril, dokuzuncusu topaz, onuncusu sarıca zümrüt, onbirincisi gökyakut, onikincisi ametistti. 21 Oniki kapının her biri, 12 inciden yapılmıştı. Kentin anayolu cam saydamlığında saf altındandı.
22 Kentte tapınak görmedim. Çünkü Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı ve Kuzu, kentin tapınağıdır. 23 Aydınlanmak için kentin güneş ya da aya gereksinimi yoktur. Çünkü Tanrı’nın görkemi onu aydınlatıyor. Kuzu da onun çırasıdır. 24 Uluslar kentin ışığında yürüyecekler. Dünya kralları servetlerini oraya getirecekler. 25 Kentin kapıları gündüz hiç kapanmayacak, orada gece olmayacak. 26 Ulusların görkemi ve zenginliği oraya taşınacak. 27 Oraya kötü olan hiçbir şey, iğrenç ve aldatıcı işler yapan hiç kimse asla girmeyecek ve sadece adları Kuzu'nun Yaşam Kitabı’nda yazılı olanlar girecek.” (Vahiy 21: 9-27).
“Melek bana Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtından çıkan billur gibi berrak yaşam suyu ırmağını gösterdi. 2 Kentin anayolunun ortasında akan ırmağın iki yanında on iki çeşit meyve üreten ve her ay meyvesini veren yaşam ağacı bulunuyordu. Ağacın yaprakları uluslara şifa vermek içindir. 3 Artık hiçbir lanet kalmayacak. Tanrı’nın ve Kuzu’nun tahtı kentin içinde olacak, kulları O’na tapınacak. 4 O’nun yüzünü görecek, alınlarında O’nun adını taşıyacaklar.5 Artık gece olmayacak. Çıra ışığına da güneş ışığına da gereksinmeleri olmayacak. Çünkü Rab Tanrı onlara ışık verecek ve sonsuzlara dek egemenlik sürecekler.” (Vahiy 22: 1-5)
Ve mutlu son! Yakın gelecekte her ne kadar korku verici olaylar bizi bekliyor olsa da, her şeyin Tanrı’nın kontrolü altında olduğuna inanmak ve karanlık gecenin ardından güzel ve sonsuz bir yaşamın bizi beklediğini bilmek bizleri cesaretlendirecektir. Bu olayların hepsi gelip geçecek. Hayatınızı ve kalbinizi şu anda İsa Mesih’e açarak, gelecekte meydana gelecek olan olaylara karşı kendinizi şimdiden en iyi şekilde hazırlayabilirsiniz. İsa Mesih, sizin çağrınıza kulak verecek ve sizi şimdi ve sonsuza dek mutluluk dolu sonsuz bir yaşamla ödüllendirecektir. Yenilenecek olan dünya ve Tanrı katından inecek olan Kutsal Kent’te sonsuz yaşama şu duayı ederek ya da bu duayı kendi sözlerinizle dile getirerek sahip olabilirsiniz: “İsa Mesih, senin kalbime gelmeni istiyorum! Bugüne kadar yapmış olduğum bütün yanlışlar, hatalar ve neden olduğum bütün kalp kırıklıkları için beni affet ve benim kalp kırıklıklarımı onar! Bana karşı hatalar yapmış olan insanları affetmem için beni merhametin ve sevgin ile donat ve bana “karşılıksız” olan “sonsuz yaşam” hediyeni ver. Seni ve hayatımda karşılaşacağım bütün insanları sevmem ve bu sevgiyi onlarla paylaşmam için bana sonsuz sevginden ver! Amin!”