İncil’deki kehanetlere göre, Deccal’i uluslararası sahnenin en yüksek noktasına taşıyacak ve onun 7 yıl sürecek hükümdarlığını başlatacak olan olay Tevrat’taki Daniel suresinde anlatılan 7 yıllık bir “antlaşma”dır. Bu antlaşmanın, tek dünya devletinin oluşturulması için mi yapılacağı yoksa Tek Dünya Devleti’nin bu antlaşmaya aracı mı olacağı ise hala bir tartışma konusu. Fakat Avrupa Birliği, Afrika Birliği, olası Güney Amerika ve Asya Birliği yapılanmalarına ve bu yapılanmaların ortak para birimi kullanımını nasıl benimsediklerine baktığımızda, ulusların daha büyük ekonomik ve politik kazançlar elde etmek için ulusal egemenlik ve bağımsızlıklarından kolaylıkla vazgeçeceğini görebiliyoruz.

Ulusal egemenlik ve bağımsızlık, zamanın başlangıcından bu yana ulusların en çok önem verdiği unsur olmuştur. Ulusların tabiatında var olan hakların ve önceliklerin bazılarını gönüllü olarak uluslarüstü bir yönetime devretmek istemesi ise Tek Dünya Devleti’ni kurmak adına atılmış büyük bir adımdır.

Bu tek dünya devletinin resmi olarak kurulacağı günü ya da hangi olayların bu tek dünya devletini kaçınılmaz hale getireceğini şu anda tam olarak kestirmek çok zor, ama bu tek dünya devletinin Birleşmiş Milletler’e benzer bir “tartışma kulübü” olmayacağı hemen hemen kesin gibi görünüyor. Bu devlet, yetkisini evrensel bir boyutta ustalıkla kullanacak.

“Kutsal Antlaşma” Tevrat’ta Daniel suresinin 11. ayetinde geçmektedir. Bu antlaşmanın bir sonucu ya da başlangıcı olarak, Kudüs’te tekrardan bir “Yahudi Tapınağı” inşa edilecek ve adak taşı üzerinde (üzerinde kurban kesilen taş) hayvanlar kurban edilecek. Romalılar 2.000 yıl önce “Yahudi Tapınağı”nı yok etmeden önce, bu ritüel yahudilerin yüzyıllar boyunca dini ayinlerinin en önemlisiydi. Yahudiler bu ritüel ile günahlarından arındıklarına inanmaktadırlar.