Yaklaşık 2.000 yıl önce İsa Mesih’in havarilerinden biri olan Yuhanna, İsa Mesih ile tanışmadan önce bir balıkçıydı ve yaşadığı toplumda Mesih’e olan inancı yüzünden birçokları tarafından “eğitimsiz ve cahil” biri olarak değerlendiriliyordu (Elçilerin İşleri 4: 13). Fakat bu cahil adam, gelecekte bir gün küresel bir ekonomik sistemin getirileceğini ve hiç kimsenin sağ eline ya da alnına vurulacak olan işaret olmadan bir şey satın alıp, bir şey satamayacağını bizlere önceden bildirdi ve bu kehanetlerin hepsi sadece şu anda, içinde yaşadığımız bilgisayar ve teknoloji çağında gerçekleşebilir.

Hali hazırda alışverişlerde toplumun geneli tarafından kullanılan birkaç farklı satma/satın alma sistemi bulunmaktadır. Nakit kullanabilirsiniz, çek yazabilirsiniz, kredi kartı ya da bankamatik kartı kullanabilirsiniz. Akıllı kartlar bu sistemi birkaç adım ileri taşıyor. Akıllı kartların belirli bölümlerine küçücük bir bilgisayar çipi yerleştiriliyor. Bu elektronik harikalar size sadece anında banka hesabınıza ulaşma fırsatları sunmakla kalmıyor, ayrıca sizin kimlik/pasaport bilgilerinizi, sağlık raporlarınızı, sürücü belgenizi, fotoğraflarınızı, biyokimliğinizi, kredi geçmişinizi ve diğer birçok kişisel bilginizi içerisinde barındırıyor. Milyonlarca akıllı kart bütün Avrupa genelinde sağlık kartları, SIM kartları ve elektronik cüzdan olarak kullanılıyor.

Bu programlara paralel olan başka bir program ise 2006 yılında dünya üzerindeki birçok ülkede kullanılmaya başlanan biyometrik pasaport/e-pasaportlar. Bu pasaportlar her ne kadar ticari amaçlı kullanılmasalar da, pasaportun sadece size ait olduğunu saptayacak “kimlik çalışmalarını” içeriyor. E-pasaportlar sadece sizin adınızın/soyadınızın ve kişisel bilgilerinizin yazılı bir formunu içermekle kalmıyor, ayrıca pasaportun önsayfasında bulunan RFID (Radyo Frekansı ile Tanımlama) çipi ile pasaport ve biyometrik bilgilerinizin aynısını elektronik ortamda saklıyor.

World Net Daily yayın kuruluşu yazarlarından biri olan David Kupelian şunları söylüyor: “Günümüz teknolojisini kullanarak “Elektronik Toplama Kampı” zihniyeti ile oluşturulmuş bu geniş gözetim ve denetim çalışmalarının bizlere söylenen mantıklı açıklaması, suçluları önceden belirleyerek suçların önüne geçilmeye çalışılmasıdır. Bu şekilde hayatımıza davetsizce girecek olan icatları insanlara kabul ettirmenin yolu ise, suçla mücadele ya da insanlık tarihinin başından beri var olan terörist saldırıları engellemek adına “Elektronik Toplama Kampları” oluşturmanın ne kadar önemli ve kaçınılmaz olduğunu söylemekten geçiyor! 11 Eylül olayları ile daha da hızlandırılan evrensel biyometrik kimlikler, çok geniş çaplı denetim ve takipler, insanlara “akıllı çipler” yerleştirme çalışmaları, nakit paranın kullanılmadığı bir dünya, bir tek dünya devleti oluşturma, dijital ölümsüzlük yaratma gibi bütün bu yeni kaçınılmaz akımların hepsinin bir ortak noktası var: Bunların hepsi, benim İncil’de okuduğum Vahiy suresinde yazıyor!”